Sunday, March 18, 2007

Anne Bana Zaman Dile

Anne bana zaman dile, başka hiçbirşey. Nefes almak nasıl olsa bir şekilde düzenini bulacaktır, öyle ya da böyle bu rol, verilmiş, oynanacaktır. Borçlar birgün kapanacak, kavgalarımız ve sevdalarımız durulacaktır. Ağlayan gözler susacak, gönüller aklın yoluna varacaktır. Ama zaman hep azal azal azalacaktır. Ev değil, bark değil, para değil, baht değil, anne bana zaman dile, başka birşey değil.
Bunun için kaç ay kaç yıl kaç iklim geçmesi gerek bilmiyorum. Binmiş gibi rastgele bir yelkenliye, rüzgarla sürükleniyorum. Islanıyorum. Eteğimin üzerinde kendi başıma yıldız doğuruyorum, gözlerimde deniz lekeleri birikiyor acımdan ve bütün fırtınalardan kumlanıyorum. Of, aklıma yaşamak düşüyor, huylanıyorum. O yüzden bu yazıyı iyi duymanı istiyorum. Anne bana zaman dilemeni diliyorum.
Anne bana zaman dile, ben, zamanımı yaşamak alana kadar yaşamak istiyorum çünkü. Bir rakı beni dağıtana kadar, sevgilimin gözlerini güneşten toplayana kadar, bir mehtap içime akana, barışı yakından tanıyana kadar yaşamak istiyorum.
Anne bana zaman dile, ben bir yasemin genzimi yakana kadar yaşamak istiyorum çünkü. Aşk için fazla gelecek bir şiir yazana, ayakkabılarım senin doğduğun yerlere ayak basana kadar yaşamak diliyorum çünkü. Zaman dile anne, zaman. Kıbrıs'ı yeniden yeşil sevene kadar zaman, bir uğur böceğinden rugan pabuç isteyene, gömdüğüm ağrılarım kendiliğinden ölene kadar yaşamak için zaman.
Bugüne kadar yaşadıklarımın yüzde kaçı yaşamaktı? Başkaları duymasın diye en sevdiğim şarkıları içimden söylemem mi? İnsanlar ne düşünecek diye aklıma estiğinde kelebeklerle dans etmemem mi? Büyüklerin büyük sözlerini dinlemem ve büyük laflar etmeyip büyük hayaller de kurmamam mı?
Bugüne kadar yaşadıklarımın yüzde kaçı yaşamaktı ki? Gelinmesi gereken yerde gelmem, gidilmesi gereken yerde gitmem ve yapılması gerekenleri eksiksiz yapmam mı? Senin sayende bir savaşı yarasız atlatmam mı? Bir aşka nasıl olsa bitecek diye hiç başlamamam mı? En sızılandığım saatte güçlü görünmek adına dağıla dağıla ağlamamam mı?
Bugüne kadar yaşadıklarım aslında yaşayamadıklarımdı, farkındayım. İçinde bir damla 'ben'im olmadıklarımdı, acıdayım. Sırf bu yüzden bu yazıya sığınmaktayım. Yaşamanın içinde bir damla 'ben' olana dek yaşamak için, zamana ihtiyaçlıyım.
Senin yaşamaktan anladığına benzememeli benim yaşamaktan anladığım. Yeniden, yeni bir anlam yüklemeliyiz ona. Kanunsuz ve düzensiz, hatta dağınık olmalı bu defa. Şans veren, biraz tebessüm eden, nazımızın geçmesine izin veren, emek veren bir anlam.
Çünkü hayat ancak bu şekilde manasını bulacaktır. Çünkü bu rol ancak bu şekilde keyifle oynanacaktır. Çünkü kavgalar durulsa da sevdaların durulacağı yalandır. Ağlayacak gözler ve gönüller aslında akla hep nanik yapacaklardır. Ve zaman hep azal azal azalacaktır. Sen anne ancak sen ikna edebilirsin onu, sen dileyebilirsin zamandan daha çoğunu. Ve mutlu edersin bu haylaz şair çocuğu? Ne dersin? Anne bana zaman diler misin?...



As always, by Beste.

No comments: